The Artisan İstanbul MGallery İle Eşsiz Bir Konaklama
Tutkulu Gezginlere Özel Bir Hikaye
MGallery marka yelpazesini İstanbul, Beyoğlu’nda The Artisan İstanbul MGallery oteli ile genişleterek, sanat kapılarını seyahat severlere açtığı günden bu yana lokal hissiyatı konuklarına vermeye devam ediyor. Gümüşsuyu, Beyoğlu’nda yüzyıllar boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bu semtte geçmişten günümüze pek çok değerli sanatçı ve farklı kültürlerden sakinler yaşamıştır. İstanbul’un zengin kültürel yönlerini destekleyen bu bölgede yer alan otelin güçlü bir konumu bulunmaktadır.
Pera bölgesinin zanaat mirası, The Artisan İstanbul MGallery’nin sanat dolu yönünü zenginleştirirken konuklara da sanatı kendi mekanında görme fırsatı sunuyor. Gelin hep birlikte The Artisan İstanbul MGallery’nin kapılarından içeri doğru gizemli bir yolculuğa çıkalım.
Ünlü zanaatkarların ve tarihte ses getirmiş birçok sanatçının yaşadığı bu eşsiz bölge çoklu bir kültüre sahip olmanın yanı sıra modern ve tarz bir duruşa da sahip. Zanaatkârlar, zanaatlarının ustalarıdır, bu nedenle The Artisan İstanbul MGallery‘yi karakterize etmek için daha mükemmel bir kelime asla olmamıştı. Beyoğlu’nun otantik, sofistike ve benzersiz konseptinden ilham alan The Artisan İstanbul MGallery, kişiye özel deneyimlere susamış tutkulu gezginleri bekliyor.
Sanata değer veren yönü ile ön plana çıkan otel, 132 odası ve 4 özel süit odası ile misafirlerini karşılıyor. Süit odaların hepsi teraslı olup şehir veya Boğaz manzaralarıyla konukların sabah Boğaz manzarasına uyanmasına ya da gece şehrin ışıklarını izlemesine olanak tanıyor.
Yerel ruhu her köşesinde barındırıp, göz kamaştırıcı eserler ile donanan otelde sanata ve sanatçıya verilen değerin izleri bir bakışta görülüyor ve bu da konukların hayal gücünü katlıyor. Özgün, sofistike dokunuşlar İstanbul’un ve Beyoğlu’nun vazgeçilmez otantik havasını barındırıyor. Otele ilk girdiğinizde ince bir düşünceyle tasarlanmış el yapımı abajura dikkatinizi çekmek isteriz; Artisan sanatçıya ve el emeğine değer veriyor!
***
Kişiselleştirilmiş konaklama deneyimi, benzersiz mimari konsepti ile tutkulu gezginlere hitap eden otel aynı zamanda şehrin merkezindeki konumu ile her ihtiyaca yönelik konaklama fırsatlarını sunuyor.
The Artisan İstanbul MGallery’nin vizyonu unutulmaz anları sanatsal deneyimlerle konuklarına yaşatmak. Bu vizyonu destekleyen tutkusu ise zanaatkara verilen değer unsuru, tasarım, üstün hizmet kalitesi ve detaylara dikkat çeken ambiyansında saklı…
Ancak oteli görüp atmosferini soluduğunuzda hissedebileceğiniz keyifli detaylar sizi en özel günlerinizde ağırlamayı bekliyor. Hepimizin bir hikayesi var, ve bu mekan iç tasarımının yanı sıra barındırdığı değerli sanat parçaları ile bu hikayeleri size unutulmaz kılarak ömür boyu anımsayacağınız bir Beyoğlu hatırası sunuyor.
Madam Niça Bosphorus
Şehrin kalbinde leziz yemeklerin değerli sohbetlerinize eşlik edeceği, eşsiz manzarası ve ambiyansı ile her köşesinde farklı bir duyunuzu harekete geçiren Madam Niça Bosphorus restoranı, ister bir kokteyl tadımında, ister uzun bir akşam yemeğinde sizi bekliyor. Zengin, yerel lezzetleri geleneksel mutfak tatlarıyla harmanlayan menüsündeki her bir yemek en sağlıklı şekilde hazırlanarak masalarınızı süslüyor.
Zanaatkar mutfağı ile geleneksel tarifleri en iyi yerel lezzetlerle buluşturan bu mutfakta iyi bir tat sadece malzemelerle değil aynı zamanda onu tıpkı bir sanat eseri gibi zanaatkar bir ruhla üreten yüksek hizmet kalitesiyle sağlanıyor. Madam Niça’nın Bozcaada’da 2017 yılında başlayan hikayesinin sofra sıcaklığı ile İstanbul Boğazı’na taşındığı restoranda misafirler keyifli yerel bir deneyimi tadıyor. Bozcaada’da sofralarının boş kalmadığı, misafirlere menüsündeki lezzetleri bir hikaye olarak unutulmaz kıldığı gibi İstanbul’da da The Artisan İstanbul MGallery ile sevenleri ile buluşuyor.
Mübadele döneminde yerel halkın zihinlerinde kalan en önemli şeylerden biri olan lezzetleri bir araya getirmesiyle oluşan ünü Madam Niça’da hayat buluyor. Madam Niça Bosphorus, yörük sofraları, Osmanlı, Balkan, Rum, Ermeni, Girit, levanten yemekleri ile bu topraklarında adeta sofralara özünü yansıtıyor.
En leziz reçeteleri bir araya keyifle getiren şefler sayesinde menüsündeki renkli tabaklar şefin mutfağından misafirlerin sıcacık ambiyanstaki masasına ulaşıyor. Ruhunuzu yenileyecek tarihten gelen lezzetleri tatmak için hemen rezervasyon yapabilirsiniz.
***
Otelin Ambiyansını Hissedin!
The Artisan İstanbul MGallery öyle keyifli bir ambiyansa sahip ki, bu ambiyansı seyahatiniz süresince size hatırlatabilmek için Rebull markası ile çalışılıyor. Otel odalarında sunduğu yerel üretimi destekleyen ürünleri odanızda keyifle kullanabilirsiniz. Rebull, aynı zamanda zanaatkar bir aile tarafından üretilmiş Beyoğlu’ndaki en eski markalardan biri olmasıyla ön plana çıkıyor.
Boğaz manzarası eşliğinde bakım yaparken ister uzun bir hafta sonu gezisini bir İstanbul’lu olarak tadın, isterseniz şehir şehir dolaşmanın ardından yorgunluğunuzu atın.
100 yılı aşkın bir süredir değişime ruhundaki tarihi dokuyla eşlik eden Hacopolo Pasajı’nda, yazarların ve sanatçıların tarihte uğrak mekanı olmayı başarmış, içerisinde ünlü zanaatkar Madam Katia’nın da butiğine ev sahipliği yapması; Lucas Zigoridis’in profiterol tatlısını İnci Patisserie’de Beyoğlu’nda üretmesi de bu tarihi bölgenin sanatçılara ve zanaatkarlara ilham verdiğinin adeta kanıtı niteliğinde… İstanbul deneyiminiz, Madam Katia’nın özel fedoraları gibi sizin için özelleştirildi…
The Artisan İstanbul MGallery, sanatla bağ kurmak, keşfetmek ve bunu kutlamak isteyenlere en özel anları yaşatmayı bekliyor. Her detayı şaşırtmak, keşif duygunuzu harekete geçirmek için özenle, ustalıkla küratörlüğünü yapan sanatsal hikayelerle donatılmış. Otantizmin, eşsiz bir ambiyansın eşlik ettiği bir seyahate hazır olun. Kendi hikayenizi tıpkı bir zanaatkar edasıyla yaratmak, deneyiminizi özgün kılmak için; The Artisan İstanbul MGallery’de ilham bulmak, ufkunuzu genişletecek, ruhunuzu besleyecek bir konaklama deneyimini yaşamak için yola çıkın!